4 Temmuz 2018 Çarşamba

Harf falı

Sevdiğiniz kişi ile aranızdaki titreşimsel uyum iyi ise, birlikte iyi günler geçirebileceğinize emin olabilirsiniz. Bunu öğrenmek adlarınızın ve soy adlarınızın bütün sesli harflerini toplayarak bu iki sayıyı bulmanız yeterlidir. Bunu için aşağıdaki tablodan yararlanabilirsiniz. Sayılarınızı bulduktan sonra size uyan açıklamayı okuyun.


A-J-S-Ş: 1

B-K-T: 2

C-L-U-Ç: 3

D-M-V: 4

E-N-Ğ-W: 5

F-O-Ö: 6

G-P-Y-Q: 7

H-Ü-Z: 8

İ-I-R-X: 9



SONUÇLAR : (Kalın harf olanlar kadın, ince harf olanlar erkek) 

(1,2 veya ,2,1)
Bu duygusal bir ilişkiden çok güçlü bir güç ilişkisi. Tercihen somut ve ortak hedefleri izleyerek uyuşmaya bakin.
(1,3 veya 3,1)
Otoriter 1 ile aşırı duygusal 2 arasındaki bu ilişki oldukça gergin. Buna rağmen ne kadar birbirinizi tamamlıyorsunuz! 
(1,4 veya 4,1)
Huzur ve uyum içinde yasayan mutlu çift ! Birisi yapabilir, diğeri açıklayabilir. Bu, basarinin garantisidir.
(1,5 veya 5,1)
İdeal değil, ama eğer 1 daha az otoriter, 4 daha az inatçı olmaya çalışırsa yürüyebilir.
.(1,6 veya 6,1)
Birbirinizin özgürlüğüne saygı duymak koşuluyla aranızda olumlu bir titreşim var. Bir "yıldırım aşkı" için ideal durum
(1,7 veya 7,1)
Arada derin bir anlaşma var. Ama hava oldukça boğucu. Çünkü 1 oldukça güdücü ve 6 çok zaman hoşgörüsüz. İyi bir dost olabilirsiniz ma kari-koca çok zor.
(1,8 veya 8,1)
Aranızda ihtiraslı bir ilişki olmayacak. Birisi somut anlamda, diğeri ise iç dünyasında özgür. İyi beraberlikler ! 
(1,9 veya 9,1)
Bunlar ayni zamanda birbirini iten ve çeken iki karşıt kutup. Karşılıklı beğenme, ama sürekli bir çatışma. Ve görünürde hiçbir odun yok! 
( 2 vey 2 )
1 çoğunlukla gerçekçi ve egosantrik, 9 ise çıkar gütmeyen ve aşırı duygusal olduğundan ilişki gergin olabilir.
(2,3 veya 3,2)
Eslerden her ikisi de kararsız olduğundan tempo çok ağır ve bu durum ruhsal tıkanmaya yol açabilir
(2,4 veya 4,2)
Aşk, büyük mutluluk ve evlilik. Bulutsuz bir mutluluk için düşlenen ilişki. Anlayış, cömertlik, sevgi, her şey var. Tam ideal bir birliktelik. Sizi kutlarız. 
(2,5 veya 5,2)
2'nin ikiciliği ve 4'un sertliği gerilimi yükseltebilir ve sorunlar çıkabilir. Ama bu kırılgan ilişki uzun bir sure sonra sağlamlaşabilir.
(2,6 veya 6,2)
Birisi güvenlik arıyor. Ötekisi ise özgürlük. Siz karşıt uçlardasınız. Hemen vedalaşın ! 
(2,7 veya 7,2)
Mutlusunuz. Hemen evlenin. Duygularınız ailevi düzeyde olduğu kadar duygusal düzeyde de derin ve sürekli olacak.
(2,8 veya 8,2)
Aranızda ruhsal benzerlikler olmasına rağmen, ilişki son derece çatışmalı olmak tehlikesi ile karşı karşıya. Çünkü Aranızda iletişim kurmayı asla başaramıyorsunuz. 
(2,9 veya 9,2)
Farklı yaradılıştasınız ama birbirinizi tamamlıyorsunuz. El ele yürüyebiliyorsunuz. 8, 2'ye ona gerekli olan güveni sağlıyor. 
( 3 veya 3 )
Her iki tarafta da aşırı hassasiyet, duygusallık ve şüphecilik, bu ilişkiyi yıkıcı yapıyor. 
(3,4 veya4,3)
Özellikler iletişim alanında mükemmel bir ilişki. Ama bu uyumu orada burada "uçuşarak" bozmayın ! 
(3,5 veya 5,3)
Dışa dönüklükle sertliği bağdaştırmak imkansız. Kaçınılmaz tıkanmaları aşmayı ancak karşılıklı iyi niyet başarabilir.
(3,6 veya 6,3)
Hareketli, zenginleştirici ve gelişen bir ilişki. Bir iki zıt yönleriniz sizi birbirinize yaklaştırıyor. 5'in sağladığı destek ve yaptığı espriler ilişkinizde asla tıkanmalara izin vermeyecektir. 3, biraz bencilliğini yener de özverili olursa iyi anlaşacaklar. 3, 5'in hızlı temposuna ayak uyduramasa da bu ilişki kaçmaz ! Hemen evet deyin
(3,7 veya7,3)
Aranızda, zengin, dengeli ve uyumlu bir titreşim var. Beraberliğiniz cömertlik ve güven ortamında eksiksiz olacak.
(3,8 veya 8,3)
Biriniz fazla atılgan ve ateşli, diğeriniz ağırbaşlı ve ketum olduğu için duygusal düzeyde ayni tempoda olmanız biraz zor olacak. Ama Aşk dolu bir dostluk için hayır demeyin.
(3,9 veya 9,3)
Bu ilişki, evlilik için son derece olumlu, özellikle maddi çıkarlarınızı bir araya getirirseniz.
( 4 veya 4)
Anlaşmak için yaratılmışsınız. özellikle eğer 9, bazı ödünler vermeyi kabul ederse her şey çok güzel olacak. Çünkü Aranızda bir hayli benzerlik var. 
(4,5 veya 5,4)
Ayni yas, ayni yetiştiriliş biçimi, duygularda da ayni temizlik. Ayni tempoda olmasanız bile, Beraberliğiniz içten ve yapıcı olabilir.
(4,6 veya 6,4)
4'u bağımsızlaştırmak kadar, 5'i durdurmak ta çok zor. En iyisi herkes kendi yoluna gitsin ! 
(4,7 veya 7,4)
eğer Tanrı size uzun omur verirse, evliliğinizin altın yılını da kutlarsınız. İyi ve uzun yolculuklar !
(4,8 veya 8,4)
Dürüst ve sağlam temelli bir ilişkiniz olacak. Her ikiniz de duygularınızı açığa vurmayı öğrenebilirseniz, Beraberliğiniz daha sağlam ve sürekli olur. 
(4,9 veya 9,4)
Benzerliğiniz, duygusal düzeyden çok, somut islerde belirli. Mantık evliliğinden yanaysanız hiç durmayın ! 
(5 veya 5)
Birinin ayakları sıkıca yere sağlam basıyor, diğeri bulutlarda geziniyor. Karsılaşmaları mümkün mu ?
(5,6 veya 6, 5)
Ayni Özellikler, ayni dilekler, karşılıklı saygıyla karşılanan ayni özgürlük ihtiyacı. Böyle bir ilişki genellikle coşku vericidir, ama bazen de monotondur.
(5,7 veya7, 5)
Birisi yerinde duramaz, diğerini yerinden kıpırdatmak zordur. Sonunda, günün birinde, ikinci, birinciye fenalıklar geçirtir ve birinci de alır başını gider.
(5,8 veya 8, 5)
Bu iki vahşi arasında güçlü benzerlikler olduğu için ilişki sürebilir ama denge pek oturmamış olarak kalır.
(5,9 veya 9, 5)
Barut gibi bir çift. İkisi de son derece sabırsız ve sinirli. 5, biraz daha sakin. Yine de tartışmalar Kaçınılmaz.
(6 veya6)
Aranızdaki ilişki çok güçlü, hatta ihtiraslı olabilir, ama birbirinizin zıddı tabiatlarınız zamana dayanamayacak ve varis çizgisine varamadan dinamit gibi patlayacak. 
(6,6)
Kuskusuz, ikiniz de seyahat ve değişiklikten hoşlanıyorsunuz. Ama sıklıkla yinelenen anlaşmazlıklar ve tıkanıklıklar beraberliğinizi bitirebilir. Zor bir birliktelik.
(6,7 veya 7,6)
Venüslü olan 6, hislerini pek Dışa vuramayan 7'nin aşkından yoksun olabilir. Ama biraz caba gösterirse neden olmasın ?
6,8 veya 8,6
"Abayı yakmış" olsanız bile, 8'in cazibesine kapılmaktan sakinin. Hassas ruhunuz bu ilişkiden zarar görecektir.
6,9 veya 9,6
Karakterlerinizdeki çarpıcı benzerlikler, sizi uyum ve denge havasında birbirinize yaklaştırıyor. Sanki manyetik bir çekim !
7,7
Karmaşık, hem de biraz esrarengiz olan bu entellektuel titreşimli ilişki, bazen biraz statik olma tehlikesiyle karsikarsiya.
7,8 veya 8,7
Aralarında güçlü bir duygusal titreşim olan bu iki insanin birbirini çektiği inkar edilemez. Ayrıca hoşgörülü ve anlayışlı da olursanız en büyük zevkleri tatmanız yakındır !
7,9 veya 9,7
Ayni ruhsal ve entellektuel hedefleri paylaşmak koşulu ile biraz kırılgan, ama kaliteli bir ilişkinin sürekliliğini sağlamayı başaracaksınız. 
8,8
İstediğiniz kadar tek vücut gibi hareket eden bir çift gibi görünün. Bu beraberlik imkansız. Beraberliğiniz sürekli bir yarış halinde geçecek !
8,9 veya 9,8
Somut düzeyde iyi anlaşırsanız, dengeli ve yapıcı bir ilişkiniz olabilir.
9,9
eğer ikiniz de duygusal düzeyde aşırı heyecanlı ve kırılgan olmasaydınız, olağanüstü bir ilişkiniz olabilirdi. Bu düzeyli ilişkiyi ortak bir ideali paylaşarak kurtarabilirsiniz.



alıntıdır.

Hurefeler

1- Şeytanın çift cinsiyetli olduğunu ve kendi kuyruğuyla çifleşerek ürediğini biliyormuydunuz?

2- şeytanın 1 saniyede dünyanın etrafında 7 kez dönebilicek bir güce sahip olduğunu biliyormuydunuz?

3- maddesel dünyamız ile ahri dünyamız arasında rakamsal benzerlikler olduğunu biliyormusunuz? 

örnek: bütün insanlar kaç yaşında ölürse ölsün ahirette 33 yaşında olucak. dünyamızda ise her 33 yılda bir ramazan ayı yılın aynı gününe aynı tarihine denk gelir. v.s. v.s.

4- gavur dediğimiz milletler gurubunun dinimizle dalga geçmek için icat ederek bizim yıllardır kullanmamızı sağladıkları şeyler nedir biliyormusunuz?

cevap: her zaman oynadığımız oyunlardan dama , satranç veya tavlanın zarlarla birlikte toplam 32 taşla oynanır aynı zamanda dinimizde 32 farz var . 52 iskambil kağıdıyla kumar oynanır dinimizde 52 farz var . bütün farzların toplamı 106 yapar , bunun ise karşılığındada süper ellibir oyunu ile okey için 106 taş veya iskambil kağıdı var.

5- filistinde durmak bilmeyen ölümlerin sebebini biliyormusunuz? 

cevap: peygamber efendimizin o topraklarda yaptı bir savaşta dişininden akan kanın düşmek üzereyken allahın emriyle cebrail tarafından tutulduktan sonra ( bu topraklarda kan eksin olmasın ) cebrail a.s tarafından o topraklara lanet okunur ve o gün bu gündür orda kan eksik olmaz..

6- Hz. alinin oğlu hz. hüseyinin kerbelada kafasını kestikten sonra top oynayanların soyundan gelen herkesin bacaklarının halen aşırı şişkin olduğunu biliyormuydunuz..

7- portakal büyüklüğündeki bir atom enerjisi ile bir deniz altı başka hiçbir enerjiye ihtiyaç duymaksızın dünyayı 3 kere dönebildiğini biliyormuydunuz?

8- insanlığın neden hayatı boyunca ekmeğinin peşinde koşmak zorunda olduğunu biliyormusunuz?

cevap: Hz. adem s.a.v. dünya yüzüne indirildiği günden itibaren hergün allahın emri ile cebrail aracılığıyla adem s.a.v. ' yemek gelirdi. bir gün cenabı allah cebraile şöyle buyurur " ey cebrail yemeği ademin önüne bıraktıktan sonra ordan ayrıl daha sonra bir kuş olarak yemeği al ve uç." cebrail a.s buyruğu yapar yemeği aldığı gibi uçmaya başlar. tabii çok açıkmış olan hz. adem dayanamaz ve yemeğin peşinden koşmaya başlar. işte o gün insanlık için emir gelir " bundan sonra insanlık ekmeğinin peşinde koşmadıkça rızkını alamıyacak".

Pandoranın kutusu nedir

Yunan mitolojisinde ilk kadın, Zeus tarafından insanlığı cezalandırmak için hazırlandığına inanılırdı.
Efsaneye göre, Zeus kendinden ateşi çalıp insanlara veren Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a balçıktan yapılmış tanrısal güzellik ve zekaya sahip Pandora'yı eş olarak gönderir. Epimetheus kardeşinin tüm uyarılarına karşı Pandora ile evlenir. Zeus, Pandora'ya evlilik hediyesi olarak topraktan yapılmış, çömlek benzeri bir kutu hediye eder ama bu kutu asla açılmamalıdır. Bir süre sonra merakına yenilen Pandora, kutuyu açar ve içinden tüm kötülüklerin dünyaya yayılmasına neden olur. Son anda kapattığı sandığın içinde ise geriye sadece umut kalır.

http************************58;//img143************************46;imageshack************************46;us/img143/8629/19pandoraboxpv2************************46;jpg (http************************58;//imageshack************************46;us:6pkfij7b)
http************************58;//img143************************46;imageshack************************46;us/img143/8629/19pandoraboxpv2************************46;80a0c6d2c8************************46;jpg (http************************58;//g************************46;imageshack************************46;us/g************************46;php?h=143&i=19pandoraboxpv2************************46;jpg:6pkfij7b)
Pandora yunan mitolojisinde dunyadaki ilk kadindır
Zeus'un titanları yendikten sonra onlardan edindiği üvey oğlu hephaestus (zanaatkarlarin tanrisi) ilk insanları yarattı. zeusa isyan etsinler ve eş koşsunlar diye (bu arada hephaestus insanı toprak su ve gözyaşından yaratmıştır.). Nitekimde aynen oyle oldu. insanlar baş tanrı Zeusa isyan ettiler onunla dalga geçtiler. Tanrı Zeus insanları yok edebilirdi ama o bunu yapmadı ve insanlara bir ders vermek istedi bu sebeble pandorayı yarattı.

Pandorayı baş tanrı zeus yarattığında kusursuz güzelikteydi. Diğer tanrılardan; aphrodite guzellik, apollo muzik gibi.. yetenekler verdi pandoraya.. ve pandora'yla birlikte asla acmamasini soyledigi bir kutuyu da dunyaya yolladı tabii ki kusursuz! bir kadin olan pandora merakina yenilerek kutusunu acar ve kutunun icine zeus tarafindan konulmus olan insanlar icin butun kotulukler (hastaliklar ve kotu duygular ve dusunceler) kacar ve dunyaya yayilir. pandora bunu farkedince kutuyu kapatmaya calisir fakat artik hersey kutudan kacmistir bir tek sey haric, umut. 
diğer bir efsaneye göre prometheus zeusu aldatmaya çalışır fakat zeus yemez bunu ve çok sinirlenir. hem prometheusa hem de insanlara ceza vererek intikam almaya karar verir. bu nedenle insanlardan ateşi alır. fakat prometheus bir kamışla ateşten bir tutam çalar ve bunu insanlara verir. bunu gören zeus çok sinirlenir ve insanların başına en büyük belayı göndermeye and içer. bu bela kadındır. efsaneye göre şöyle(mitoloji sözlüğünden alıntıdır): 

"prometheus'un kurnazlıkla çalarak insanlara verdiği akıl onları şımartınca zeus o zamana kadar yalnız erkeklerden ibaret olan insan topluluğuna ceza vermek istedi ve onlara kadını gönderdi. zeus , oldukça başarılı bir usta olan oğlu hephaistos'tan kadını yaratmasını istedi. hephaistos babasının isteği üzerine çamuru su ile yoğurdu ve görenleri şaşırtacak güzellikte bir kadın vücudu yarattı. 

olympos'ta oturan tanrıçaların en güzeli olan ve kendi karısı olan aphrodite'in vücudunu model olarak kullanmıştı. heykel bitince onun kalbine ruh yerine bir kıvılcım koydu. o zaman heykelin gözleri açıldı. kolları bacakları kıpırdamaya ve dudakları konuşmaya başladı. onu süslemek için bütün tanrılar ve tanrıçalar yardım ettiler. herkes kendisinden ona bir şey armağan etti ve ona rumca "bütün armağan" anlamına gelen pndora adını taktılar. athena ona güzel bir kemer, süslü elbiseler verdi. letafet perileri kharites beyaz göğsüne parlak altın gerdanlık taktılar. aphrodite başına güzellikler saçtı. güzel saçlı horalar ilkbahar çiçekleriyle onu süslediler. hermes pandora'nın kalbine, hıyanet ve aldatıcı sözler yerleştirdi. zeus da ona esrarlı bir kutu armağan etti ve ona dediki; sakın verdiğim kutuyu açma, içindeki iyi şeyler uzaklara kaçar ve onların yerine fenalıklar gelir, seni rahatsız ederler. bu kutuyu iyi sakla bütün insanların saadeti ve felaketi bu kutunun açılıp açılmamasına bağlıdır. böyle dedikten sonra baş tanrı ilk kadını yeryüzüne indirdi ve prometheus'un kardeşi epimetheus'a gelin olarak gönderdi. prometheus kardeşine zeus'dan hiç bir şekilde hediye kabul etmemesini tembih ettiği halde pandora'nın güzelliğine hayran kalan epimetheus öğüdü tutmadı ve onunla evlendi. 

pandora da tıpkı tüm kadınlar gibi doğuştan meraklı olduğunda dünyaya gelir gelmez kutunun içinde ne olabileceğini düşünmeye başladı ve zeus'un uyarısını unutarak kutuyu açtı. kutunun içindeki hastalık, keder, ıstırap, yalan, riya gibi insanları rahatsız edecek ve onları felakete sürükleyecek ne kadar kötülük varsa hepsi açılan kutudan kuşlar gibi uçuştular. pandora hatasını anlayarak biraz sonra kutuyu kapadı ancak kutuya kapatılan kötülüklerin arasında, insanları yaşatacak, teselli edecek "ümit" te vardı. fakat ümit dışarı çıkamamış kutuda kalmıştı.. böylece zeus ilk kadını beraberinde kötülüklerle dolu bir kutuyla yeryüzüne yollayarak insanlardan intikam almıştı."

http************************58;//img151************************46;imageshack************************46;us/img151/1198/prometheuskh4************************46;jpg (http************************58;//imageshack************************46;us:6pkfij7b)
http************************58;//img151************************46;imageshack************************46;us/img151/1198/prometheuskh4************************46;ba185d20ed************************46;jpg (http************************58;//g************************46;imageshack************************46;us/g************************46;php?h=151&i=prometheuskh4************************46;jpg:6pkfij7b)
Prometheus
Prometheus. Yunan tanrıları içinde belki de insanlara en yakın olanı. İnsanlara bir çok hediye vermiş ve karşılığında tüm tanrılarının öfkesini çekerek sonsuz işkencelere mahkum edilmiş iyi yürekli bir tanrı. Öncelikle kimdir bu Prometheus; 


Zeus gelip de onları dünyadan sürmeden önce dünyayı büyük tanrılar olarak bilinen Titanlar yönetirmiş. Hem çok iri yapılı hemde çok güçlü olan bu büyük tanrıların sadece bir kaçı destanlarda isimleriyle anlatılır. Yer küreyi sırtında taşıyan Atlas yada dünyayı sardığına inanılan ırmak tanrısı Okeanos. İşte bu büyük titanlardan biri olan Iapetos un oğlu olan Prometheus da bu titan soyundan gelmektedir. Tanrıların tanrısı Zeus un babası da bu titanların en güzlüsü olan Kronos tur. Kronos daha Zeus doğduğunda onun kendi sonunu hazırlayacağını biliyordu ama kadere engel olamadı ve oğlu gelerek tahtından etti onu. 

http************************58;//img143************************46;imageshack************************46;us/img143/4864/4597899311ae11e916bgj1************************46;jpg (http************************58;//imageshack************************46;us:6pkfij7b)
http************************58;//img143************************46;imageshack************************46;us/img143/4864/4597899311ae11e916bgj1************************46;cd4df415d6************************46;jpg (http************************58;//g************************46;imageshack************************46;us/g************************46;php?h=143&i=4597899311ae11e916bgj1************************46;jpg:6pkfij7b)
Prometheus un destanlarda girişi Zeusu kızdırması ve ilk kadının yaradılışıyla başlar. Zeus dünyayı Titanlardan temizleyip tüm tanrıları düzene soktuktan sonra yaradılış çağı başlamıştı. Yunan mitolojisi kaynaklı yaradılış efsanelerinin sonunda beşinci soy diye bilinen ve şu andaki bizim soyumuzun ataları olarak bilinenler yaratıldı. Ama sadece erkeklerden oluşmaktaydı bu soy. İşte bu çağda yaşayan beşinci soyun insanları Zeusu kızdırarak onlardan ateşi geri almasına neden olmuşlardı. Zeus o kadar kızdı ki insanlarda ateşle birlikte iyileşebilme özelliklerini de insanlardan aldı. Prometheus tanrıların tanrısına ilk burada karşı gelmiş ve tanrısal ateşi insanlara geri ulaştırmak için Olympos dağından çalmıştı. 


Zeus, tanrıların tanrısı böyle bir ihaneti asla cezasız bırakır mı? Öyle bir oyun oynadı ki hem insanlara hem de Prometheusa. Tanrıların tanrısı tüm güzellikleri bir araya toplayarak ilk kadını yarattı. Zeus diğer tanrı ve tanrıçalardan onun için armağanlar vermelerini istedi. Aphordite güzelliğini , Athena zekasını, Apollon bilgeliği verdi. Ama hiçbir şey kadının merakının önüne geçmeye yetmedi. Bu yaratılan ilk kadına Zeus "herkezin armağanı" anlamına gelen Pandora ismini verdi. Bu güzel "felaket" yaratılınca Zeus onu yeryüzüne indirdi. Böylece kadınla erkek arasındaki büyük mücadele başlamış oldu. 


Prometheus Zeusun yapacaklarını tahmin ederek kardeşi Epimetheus a tanrıların tanrısından gelecek armağanları almamasını söyledi. Çünkü Prometheus biliyordu ki öc alma isteğiyle yanan Zeus onun için çok büyük cezalar planlamaktaydı. Prometheus un tüm uyarılarına rağmen Pandora Epimetheus un sarayına ayak bastığında tüm uyarıları bir anda silmeyi başaran güzelliğiyle kralı kendine hemen hayran bıraktı. Sarayda yaşadığı günler boyunca kendisine Zeus tarafından verilen ve kesinlikle açılmaması emredilen sandık onun ilgisini hep çekti. İşte kadının merakı burada apollon un kendisine verdiği bilgelikten ve Athena nın kendisine verdiği akıldan daha önce geçerek Pandora yı pençesine aldı. Pandora tüm emirleri unutarak sandığı açtığında yaptığı hatanın ne kadar büyük olduğu geçte olsa fark etti. İnsanlığa zarar verecek olan hastalık, acılar, kederler, kötülüklerin tamamı çıktı ve insanlığa musallat oldu. Pandora son anda sandığı kapatmayı başardı ve sadece insanlığın elinde tek güzel şey kaldı: Umut. O günden sonra insanlar tüm kötülüklere umut ederek karşı durmayı başarmışlardır. 


Bu Zeusun insanlığa verdiği cezaydı. Birde Prometheusa verdiği bir ceza vardı ki yıllarca sürecek. Prometheus Kafkas dağına büyük bir kayaya Ateşin tanrısı demirci ve tanrıların silahlarının yapıcısı Hephaistos tarafından yapılan kırılmaz büyük zincirlerle bağlandı. Zeus tarafından yaratılan büyük bir kartal her gün sabahtan gelecek ve vücudunu didik didik edip karaciğerini yiyecek, bu büyük acılar akşam vakti dinecek. Ama Prometheus un acısı çok uzun süre dinmemiş, titanlardan biri olan Prometheus ölümsüz olduğu için ölme lüksüne sahip değilmiş. Her gece tekrar vücudu kendini yenileyip eski haline geliyor ve yeniden kartal gelip ona acılar veriyordu. Zeus un bu acılı cezayı aslında Prometheus un bildiği bir sırrı ona söyletmek için verdiğine inanılır ama sır nedir yada Zeus bu sırrı onun ağzından alabilmiş midir kesin bir bilgi yok. Sonuç olarak uzun yıllar sonunda Zeus un efsanelere konu olan oğlu Herakles (Hercules) gelip zincirleri kırarak ve kartalı öldürerek Prometheus u serbest bırakmıştır. Aslında efsanelerde Heraklesin bunu yapmasını Zeusun bizzat istediği belirtilir ama ceza dan neden vazgeçmiştir işte bu sorunun cevabı verilmez.

3 Temmuz 2018 Salı

Kalp Gözünün Açılması - İnşirah-ı Sadr Nedir Nasıl Olur ?

Kalp Gözünün Açılması - İnşirah-ı Sadr Nedir Nasıl Olur ?

Kalp Gözünün Açılması - İnşirah-ı Sadr Nedir Nasıl Olur ?

Ulûl'elbab'a göre Kalp gözü'nün açılması basit ve sanıldığı kadar kolay bir durum değildir! kalp gözünü açmak insan için ebedi kurtuluşun ilk basamaklarından olan çok mühim ve büyük bir hadisedirki bu öyle sanıldığı gibi herkese verilmeyen ilahi takdirin emri ile olan bir manevi haldir, bu hali gerçek anlamda yaşayan insanların sayısı yok denecek sanılandan çok ama çok azdır ... 

O duayı bu kadar bu duayı O kadar okumakla Kalp gözü açılmaz eğer öyle olsaydı bugün kalp gözü açık insandan geçilmezdi, Kalp gözünün açılması tamamen kişinin Hakka olan teslimiyetine ve samimiyetine bağlı olan bir manevi haldir ki tamamen ilahi bir lutufdur bu manevi hadise Hakka ve onun Elçilerine olan gerçek ve samimi bir teslimiyetin sonucudur her devirde veyahut dönemde Kalp gözü açık olan sayılı seçkin zevat vardır ortalıkta dolaşan kalp gözünün açık olduğunu iddia eden bazı kimselerin ise samimiyeti O kadardır... çok dua okumakla çok tesbih çekmekle kalp gözü açılmaz esas olan kalbini hakka teslim etmektir buda çok zor ve benlik sahibine ağır gelen bir vazifedir- kalbini Hakka teslim etmek ise Hakkı bilmekle münkün olabilir onun için bir rehber şarttır kendi kendine doğal olarak kalp gözünün açılmasıda münkün olabilir ama bu ihtimalde binde bir demiş bilenler



Kalp gözünün açılabilmesi için kişinin menfi benlikten egoist düşüncelerden içselleştirdiği bir takım düşünce ve tabulardan tamamen sıyrılması onlardan kurtulması en zaruri ve gerekli şarttır,  

Hakka samimi ve içten bir teslimiyet oluşursa O kimsede işte O zaman Hak O kimsenin bu halinde teslimiyetinde samimi olup olmadığını denemek ve onun bu halinde ne kadar kalıcı ve devamlı oldğunu sınamak denemek için ona çeşitli zorluklar ve onun istemediği hadiselerle onu imtahan eder eğer ki O kimse bütün bunlara sabredip hakka olan samimi ve ısrarlı itaatını devam ettirirse ona Mutlak Yaratıcı olan Hak tarafından büyük mükafat olan onun ebedi kurtuluşuna sebep olacak İnşirah-ı Sadr Kalp Gözünün Açılması ) hadisesini verir ki bunun Ona ışığında yürüyeceği ve onunla kemala ereceği bir Nur Işık verir bu Peygamberlere velilere verilen Rehber işıktır

Kalp gözünün açılması denen çok ciddi olan olay tamamen Hakkın takdirene dayalı bir  hadisedirki öyle kolay kolay herkese verilmez Mutlak Yaratıcı olan Hakka samimi ve gerçek bir teslimiyetin neticesinde meydana gelir,
Taklidi imandan tahkiki imana geçişin başlangıcıdır bu demektirki neye inandığını görmeye başlamak anlamında demektir...

Dünya üzerinde kalp gözü açılmış insan sayısı çok azdır nerdeyse yok denecek kadar azdırki bu bu olayın ne kadar ciddi ve mühim bir ilahi hal olduğunu gösterirki Kalp gözünün açılması demek Mutlak Yaratıcı Olan Hakkın O kimseden razı olup diğerleri arasından çekip çıkarması onu diğerlerinden ayrı tutması ona değer vermesi ona ilahi sırlarını açması demektir...
Kalp gözü açılmış olan kişi Cenneti ve Cehennemi görür doğruyu ve yanlışı bilmeye başlar melekut alemini seyr eder cevresindeki mahlukatı gerçekte oldukları gibi maskesiz ve gerçek vasıfları ile görür, kalp gözü açılmış kişi Haktan başka hiç bir şeyden korkmaz ve çekinmez yaratıcı olan Hakkın rızası onun için en mühin şeydir başkasınınki onu mutlu etmez

gerçeğe ulaşmak için dünya üzerinde bulunan birbirinden farklı yollar usuller öğretiler mevcuttur burda esas olan bağlı bulunduğu ve gerçeğe ulaştıracağına inandığı bir öğretiyi içselbir teslimiyetle sıkı bir samimiyetle uygulamaktır ...
Kusursuz yani noksansız bir düşünceye veyahut bilince şuura sahip olmak ancak varlığın yaratıcısına olan hakiki manada teslim olup onun emir ve yasaklarını uygulamakla münkün olabilir bunlar yapılmadan aklı tamamlamakkesinlikle münkün olamaz 

Kur'an-ı Kerîm'in doksandördüncü suresi, sekiz ayet, yirmidokuz kelime ve yüzüç harftir. Fasılaları, kâf, elif ve be harfleridir. Sure Mekkî olup "şerh" suresi diye de adlandırılır. "Duha" suresinden sonra inmiştir ve konusu da bu surenin konusuyla yakından ilgilidir. Hatta bazı âlimler bu iki sureyi bir sûre saymıştır...

"Duha" suresi, vahyin birkaç gün kesilmesi ve Resulullah'ın gönlüne bir sıkıntının çökmesi üzerine inmiş gönlüne ferahlık gelmişti. İnşirah suresi bu ferahlığı pekiştirerek şanını yüceltmekte ve ona verdiği nimetleri sıralamaktadır.

 

Surenin meali şöyledir:
"Biz senin göğsünü açmadık mı? Atmadık mı üzerinden yükü? Ki (o ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı! Senin şanını yükseltmedik mi? Muhakkak ki her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Evet her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. O halde (işlerinden) boş olduğun zaman uğraş (ibadetle meşgul ol) ve Rabbine rağbet et (O'nun rızasını, O'nun sevgisini kazanmağa çalış)"

Bu surede anlatıları şerh-i sadr yani Hz. Peygamberin göğsünün yarılması olayından maksadın ne olduğu tartışılmışsa da genellikle İsra hadisesindeki şerh-i sadr olduğu kabul edilmiştir. Hz. Peygamber bir defa, on yaslarında, bir defa da Mirac öncesinde "göğsün genişletilmesi ameliyesi" ne tabi tutulmuştur. Sure, insanın manevî bakımdan yetişmesinde, kemâle ermesinde büyük önemi olan "İnsan sadrı"na dikkati çekmektedir.


 Sûreye ad olan "göğsün genişlemesi (şerh-i sadr)" olayının ilkini Allah Resulu şöyle açıklar: 
Ebû Hureyre (r.a), Hz. Peygamber'e, ilk peygamberlik belirtisinin ne olduğunu sorar. Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle cevap verir: "On yaşlarında iken sahrâya (çöl) çıkmıştım. Başımın üstünde bazı sesler işittim. Bir adam diğerine, "İşte bu o değil mi" diye soruyor, diğeri "evet" diyordu. Bunlar daha önce gördüğüm hiçbir kimseye benzemiyordu. Yürüyerek yanıma geldiler. Birisi kollarımdan tuttu. Hiçbir şey hissetmiyordum. Birisi "yan yatır" dedi. Zorlamadan ve çekmeden beni yatırdılar. Birisi, "göğsünü yar" dedi. Göğsüme çıktı, kan ve acı olmaksızın, göreceğim şekilde göğsümü yardı. "Kin ve hasedi çıkar" dedi. Kan pıhtısı benzeri şeyleri çıkarıp attı. "Şefkat, merhamet ve rahmet doldur" dedi. Çıkardığı şey gümüşe benziyordu. Sonra sağ ayağımın baş parmağını hareket ettirdi ve şöyle dedi: Haydi git ve selâmet bul". Oradan, küçüklere karşı şefkatli büyüklere karşı merhametli olarak döndüm" 
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 139; İbn Kesir, Tefsîru'l Kur'ani'l-Azîm, İstanbul 1985, VIII, 451)

Mevlana Celaleddini Rumi Dîvân-ı Kebîr'de şöyle demektedir; “Gönlü gereği gibi anlamak için bir zaman, gönül mahallesine girdim, orada kaldım. Böylece gönlün hâlinden bir iz, bir nişan aramaya koyuldum. Bakayım gönlümün halleri nedir? Nasıldır? Diye düşündüm. Gördüm ki, yalnız ben değil, bütün dünyâ ondan şikâyetçi, onun yüzünden feryâda düşmüş. Her ovada, her şehirde rastladığım bilginlerden, akıllı kişilerden gönüle dâir ne düşündüklerini, ne destanlar söylediklerini sordum. Hepsi de gönlün elinden yakındı, yaka silkti, hepsi de feryâda geldi. Bu hal bana dokundu. Gönül konusu üzerinde bir şüpheye zanna düştüm. Sonunda, bu konu üzerinde, aklın bir işe yaramadığını anladım da aklımı bıraktım. Gönüle doğru sefere çıktım, yola düştüm, fakat onun bulunmadığı hiçbir yer de görmedim. Aslında şu gönül, ârif ile mârufun, yâni bilen ile bilinen arasında tercümanlık edip durmada. Gönülün ne olduğunu ancak gönül sâhipleri bilir. Ruhsuz kişi, gönlün değerini ne bilsin? Sen gönülü ancak Allah kapısında, ilâhî dergahta bulabilirsin. Gönül filanda fişmanda bulunmaz. Âlemde kırık gönülleri onaran, eksiklikleri tamamlayan, dilediğini zorla yaptırmaya gücü yeten, her izi olanı, her izi bulunmayanı gereği gibi gören Allah'tan başkasında gönlü bulamazsın. Çünkü Allah, gönlü ev edinmiştir.
Kaynak: Can Şefik, Mevlânâ- Hayatı Şahsiyeti Fikirleri, Ötüken, 1995, s.414.

Taşınması Hz. Peygamber'e ağırlık veren yükün sırtından atılması "geçmiş ve gelecek günahlarının bağışlanmış olması"dır. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Allah, bu fethi sana, geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamak, üzerine olan nimetini tamamlamak, seni dosdoğru bir yola iletmek ve seni sanlı bir zaferle muzaffer kılmak için ihsan etti" (el-Feth, 48/2-3).

Hz. Peygamber'in şanının yüceltilmesi; kelime-i şehadet, ezan, namazdaki tehiyyât, Allahumma salli ve Allahumma bârik duaları gibi doğrudan O'nunla ilgili dua ve niyazlarda açıkça görülür. Ancak, onun ins ve cinnin peygamberi oluşu, âlemlere rahmet olarak gõnderilmesi, evrensel ve son tevhîd dinini temsil etmesi en büyük şereftir.





Ruh safiyetini bulunca

Muhyiddin ibn Arabî k.s. Hazretleri der ki: İnsanî ruh, tabiatın perdelerinden yani bütün gaflet ve günah çeşitlerinden temizlenip Rabbi ile arasındaki bütün perde ve engellerden kurtulunca, ilâhi izinle melekleri, felekleri seyreder, kalplere inen ilim, hal, düşünce ve benzeri şeyleri görür ve bilir. 

 (İbn Arabî, et-Tecelliyâtü’l-İlâhiye (Beyrut 2002), s. 121-122)

Her zorluktan sonra kolaylığın iki defa tekrar edilerek bildirilmesi, müminleri zorlukları göğüslemeye teşvik etmektedir. Her gecenin gündüzü, karanlığın aydınlığı olduğu gibi, zulmün arkasından da adâletin, küfrün ardından İslâm hâkimiyetinin gelmesi umulur. Ancak bu kolaylıklara ulaşmak için yüce Allah'a yönelme ve kulluk gereklidir.


1 Temmuz 2018 Pazar

Maddi Rızık Açmak İçin Vefk



basit ismi sıkca tekrarlanması gereken isimlerdendir. bu isimin zikri rızık kapılarının açılmasını sağlar.

anlamı: açan genişleten 

amacı:: rızık kapılarını açmak şifalanmak güzelleşmek.

farca ebced değeri:
en küçük ebcedi: 8
ebcedi (noktasız): 464
büyük ebcedi:856
en büyük ebcedi:1500

arabi ebced değeri:

ebcedi: 72 

tavsiye edilen okuma miktari: 215296 

7 gün okunulacak şekilde ayarlanırsa her gün okunacak miktar: 30757 olmaldır.

eğer kişi için bu okumalar fazla gelirse en ideal okuma miktarı: 5184 olmalıdır.

7 güne eşlit olarak bölersek okunacak miktar:741 olmalıdır.

en az okuma miktarı: 144 olmalıdır. 

basit isminin 4'lü vefki iki çekildedir. ikisini aynı anda çizmek makbul olanıdır.
epimeris hesaplamayı biliyorsanız: cuma günü venüs saatinde 30 dereclik acı ile hesaplanmalıve o saat ve günde yapılmalı
epimeris hesaplamayı bilmiyorsanız: cuma günü sabah güneş doğduktan hemen sonra akşamda güneş batmadan hemen önce yapılması uygundur.

temiz bir kağıda misk ve zafiran ile bilikte çizlmesi gerekir.

basit ismin 4'lü vefki 

Latif isminin üçlü vekfi


latif ismini sıkca tekrar etmek gerekir.

amaçı: her tür lütuf ve rızık elde etmek içindir. sağlık sorunu olanlar için şifa niyetine yapılır. 

farsi ebced değeri
küçük ebced değeri: 12
ebced değeri (noktasız): 432 
büyük ebced değeri: 694
en büyük ebced değeri: 1436

arabi ebced değeri:

adedi: 192

tavsiye edilen okuma sayısı: 186624
7 gün okuma yapılırsa hergün için okunması gereken zikir adedi: 26661 olmalıdır.

okuma miktarı kişi için fazla geliyor ve külfet oluştuyorsa 864 defa okumak makuldür.

7 gün okunduğunda hergün 864 defa okuyarak toplamda 6048 defa okumuş olursunuz.

okuma yapmak için zaman hesaplamaya gerek yoktur ama vefk yapacaksanız zamanı şu şekilde olamalır.

epimeris hesaplamayı biliyorsanız:

cuma günü venüs saatinde 30 derecelik acıya göre hesaplama yapılır ve o gün ve saate yapılır.

eğer epimeris hesaplamayı bilmiyorsanız :

cuma günü sabah güneş doğdukdan hemen sonra yada cuma günü güneş batmadan hemen önce yapılması uygundur. 

safran , misk ve gül suyu ile temiz bir kağıda yazılmalı ve üçgen şekilden katlandıktan sonra yeşil bir bezle 11 defa latif diyerek yeşil bir iplikle dikilmelidir